Trafik ölümlerinin yüzde 80'i orta gelirli ülkelerde

“4. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyum ve Sergisi” 8-10 Mayıs 2013 tarihlerinde Ankara ATO Kongre Merkezinde düzenlendi.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 21 Mayıs 2013 15:22, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Trafik ölümlerinin yüzde 80'i orta gelirli ülkelerde

4. KARAYOLU TRAFİK GÜVENLİĞİ SEMPOZYUMU

SONUÇ BİLDİRGESİ

Olumsuz sosyal ve ekonomik maliyeti nedeniyle sistematik bir şekilde ele alınması zorunlu olan trafik sorununun, çok yönlü bir şekilde analiz edilerek bilimsel öneri ve değerlendirmeler doğrultusunda çözüm önerilerinin geliştirildiği; akademisyenler, uygulayıcılar ile trafik güvenliğine yönelik faaliyet gösteren sektör temsilcilerinin bir araya getirilerek karşılıklı bilgilerin ve uygulama yöntemlerinin paylaşıldığı “4. Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyum ve Sergisi” 8-10 Mayıs 2013 tarihlerinde Ankara ATO Kongre Merkezinde düzenlenmiştir. Daha önceki üç sempozyumda olduğu gibi büyük katılım ve ilgi gören sempozyum, İçişleri Bakanlığı (Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı, Polis Akademisi Başkanlığı), ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü) tarafından organize edilmiştir. Sempozyum, Üniversiteler, TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları ve diğer ilgili kuruluşların işbirliği ve katkıları ile gerçekleştirilmiştir.

Sempozyuma sunulan bildiri sayısı ve kalitesinde her geçen yıl gözlenen belirgin artış, Karayolu Trafik Güvenliği Sempozyumunu trafik alanında ülkemizdeki en geniş kapsamlı ve kurumsallaşmış akademik organizasyon haline getirmiştir. Karayolu trafik güvenliğinden sorumlu kurum ve kuruluşlar, karar vericiler, uygulayıcılar, akademisyenler ile sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesiyle trafik sorununun bütün yönleriyle tartışıldığı ve çözüm önerilerinin geliştirildiği sempozyuma toplam (165) bildiri gönderilmiş; bunların (66) adedi sözlü, (39) adedi de poster olarak sunulmuştur.

Sempozyumda “Trafik Güvenliğinde Emniyet Kemeri ve Hız” konulu bir de panel düzenlenmiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hollanda Karayolu Güvenliği Araştırma Enstitüsünden (SWOV) konuşmacıların katıldığı panelde, trafikte önde gelen risk faktörlerinden “emniyet kemeri kullanılmaması'' ile “aşırı ve uygun olmayan hız'' konuları tartışılarak trafik güvenliğine yönelik öneriler sunulmuştur.

Sempozyum ve panelin yanı sıra trafik güvenliğine yönelik faaliyet gösteren resmi kurumlar ile eğitim, bilişim, iletişim, denetim teknolojileri; alt yapı ile sanayi ve otomotiv sektörlerinden toplam (47) firmanın katılımıyla üç gün süren “Karayolu Trafik Güvenliği Sergisi” düzenlenmiştir.

Bir önceki sempozyumdan bu yana geçen süre içerisinde ülkemizde trafik güvenliği konusunda çok olumlu gelişmeler olmuştur. Kurulduğu 1996 yılından 2012 yılına kadar sadece iki kez toplanmış olan Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulunun, 14 yıl aradan sonra Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN başkanlığında 30 Mayıs 2012 ve 3 Nisan 2013 tarihlerinde iki kez toplanması, 30 Mayıs 2012 tarihli toplantıda Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planının kabul edilerek 31 Temmuz 2012 tarihinde Başbakanlık genelgesi olarak yayınlanması ve eylem planının uygulanmasının takip edilmesi için bir eşgüdüm kurulunun oluşturulması son derece önemli gelişmelerdir. 2

Ülkemizde trafik çarpışmalarından kaynaklanan ölümlerin %50 oranında azaltılmasını hedefleyen ve bu doğrultuda ulusal stratejileri belirleyen Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı doğrultusunda ilgili kurumlarca düzenlenen toplantı, çalıştay, eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları gibi etkinlikler, sempozyum sonuç bildirgesinde ortaya konulan ,0önerilerin kağıt üzerinde kalmayarak hayata geçirildiğinin bir göstergesidir.

Bütün dünyada, neden olduğu can ve mal kayıpları yüzünden önemli bir kamu sağlığı sorunu haline gelen karayolu trafik güvenliği, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için daha büyük bir sorun teşkil etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2013 yılı Karayolu Güvenliği Küresel Durum Raporuna göre, ülkemizin de aralarında bulunduğu orta gelirli ülkeler, dünyadaki motorlu araçların yarısına sahip olmalarına rağmen, trafikteki ölümlerin %80'i bu ülkelerde meydana gelmektedir.

Bu durum, karayolu trafiğinde rolü olan bütün paydaşların “ortak sorumluluk” anlayışı içerisinde ve aynı güvenlik vizyon ve hedefleri doğrultusunda hareket etmelerinin zorunluluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Ülkemizde trafik güvenliğinin sağlanması ve sürdürülebilmesi için, sorumlu kamu kurumlarının yanı sıra araç üreticileri, karayolunda yük ve yolcu taşımacılığı yapan firmalar, sanayi sektörü, üniversiteler, meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve medyanın sosyal sorumluluk anlayışı ile eşgüdüm içerisinde hareket etmeleri amacıyla, “Trafik Güvenliği Platformu''nun oluşturulması, trafik güvenliğini sağlamaya yönelik faaliyetlerin toplumun geniş kesimleri tarafından benimsenmesi ve katılımın artırılması amacına yönelik atılmış önemli bir adımdır.

Konu başlıklarını Birleşmiş Milletler Karayolu Trafik Güvenliği 10 Yıllık Eylem Planında sunulan öneriler doğrultusunda hazırladığımız sempozyumda sunulan bildiriler ve panelde yapılan tartışmalar sonucunda ortaya çıkan belli başlı görüş ve öneriler şunlardır:

1. Karayolu Güvenliği Yönetimi ve Denetimi

 Binlerce vatandaşımızın ölümüne ve yaralanmasına neden olmasıyla önemli bir halk sağlığı sorunu olan karayolu güvenliği; birçok kurum, kuruluş ve sektörün ortak faaliyet alanı halindedir. Bu durum, karayolu trafik güvenliği alanında görev ve yetki verilen kurum ve kuruluşların ortak hedefler doğrultusunda işbirliği ve eşgüdüm içerisinde çalışmalarını gerektirmektedir. Bu amaçla, kabul edilmiş olan Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planı doğrultusunda yürütülecek olan faaliyetlerin koordinasyonu için oluşturulan Eşgüdüm Kurulu etkin bir şekilde çalışmalarına devam etmelidir.

 Uluslararası tecrübeler, ulusal strateji ve eylem planlarının başarılı bir şekilde uygulanmasının ancak süregelen siyasi ve mali destek ile mümkün olduğunu göstermektedir. Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu'nun geçtiğimiz bir yıl içerisinde iki kez toplanması ve eylem planının uygulanmasına ilişkin yayınlanan genelge, trafik sorununun çözümü için siyasi destek sağlandığını ortaya koymuştur. Bu desteğin artan bir ivmeyle devam edebilmesi için Karayolu Güvenliği Yüksek Kurulu, Karayolları Trafik Kanunu'nda belirtildiği üzere rutin olarak toplanmaya devam etmelidir.

3

 Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi ve Eylem Planında belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi için yürütülen çalışmaların artarak devam etmesi gerekmektedir. Trafik güvenliği konusunun sürekli gündemde tutulması ve eylem planının yürütülmesi için siyasi destek yanında, yürütülecek faaliyetler için ilgili kurum ve kuruluşlara daha fazla mali destek sağlanması da zorunludur.

 2013-2014 yılları, “emniyet kemeri ve hız kontrolü yılları” olarak kabul edilmiştir. Bu bağlamda, sürücülerde algılanan yakalanma riskinin artırılması amacıyla emniyet kemeri ile aşırı ve uygun olmayan hız konularında denetimler sıklaştırılmalı ve süreklilik arz etmelidir.

 Trafik elektronik denetleme sistemlerinin (TEDES), trafik kural ihlallerinin tespit edilmesi ve önlenmesi konularında etkinliği kanıtlanmıştır. Bu sistemlerin şehirlerarası karayollarında da ihtiyaç duyulan yerlerde en kısa zamanda kurularak etkin olarak kullanımı sağlanmalıdır.

 Gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri ile birlikte dünyada uygulamaları gittikçe artan Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS), tüm karayolu kullanıcıları açısından karayolu trafik güvenliğini arttırmak adına çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Karayolu trafik güvenliğinin sağlanmasında Akıllı Ulaşım Sistemleri kapsamındaki modern uygulamalar yürürlüğe konulmalıdır.

 Bir önceki sempozyum sonuç bildirgesinde yer alan öneri doğrultusunda, Avrupa Birliği ve uluslar arası standartlara uygun olarak kaza sonrası 30 günlük tedavi süreci takip edilerek istatistiksel verilerin toplanması amacıyla Trafik Hizmetleri Başkanlığınca yapılan çalışma sonlandırılmış ve 01.01.2013 tarihinden itibaren bu veriler toplanmaya başlanmıştır. Aynı şekilde Jandarma sorumluluk alanında meydana gelen kazalarda yaralananların da 30 güne kadar takibi için bir çalışma yürütülmektedir. Bu çalışma da biran önce sonuçlandırılmalı, ülke geneli trafik kaza istatistikleri AB ve uluslararası standartlara uygun olarak toplanmalıdır.

 Dünya Sağlık Örgütü 2013 yılı Küresel Durum Raporunda orta gelirli ülkelerde trafik güvenliği ile ilgili mevzuat değişiminin çok yavaş ilerlediği vurgulanmaktadır. Bu durum ülkemiz için de geçerlidir. Trafik güvenliğini sağlamaya yönelik özellikle emniyet kemeri ve hız konularını içeren yasal düzenlemelerin zaman kaybedilmeden yapılması için bütün paydaşlar yasama organlarını teşvik etme noktasında birlikte hareket etmelidir.

 Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da belirtmiş oldukları üzere trafik kuralları herkes için eşit bir şekilde uygulanmalı, hiç kimseye muafiyet tanınmamalıdır.

2. Güvenli Yollar ve Ulaşım

 Ülkemizde yük ve yolcu taşımacılığında çok büyük oranlarda karayolları kullanılmaktadır. Ulaştırmada karayollarına verilen ağırlığın kademeli olarak deniz ve suyolları, havayolları, boru hatları, raylı sistemler ve kombine taşımacılığa kaydırılarak yük ve yolcu taşımada bu sistemlerin kullanımı artırılmalıdır.

4

 Özellikle şehir içi ulaşım alt yapısında çevre ve insan sağlığına daha fazla önem verilerek toplu taşıma ağırlıklı ve yaya ile bisiklet öncelikli projeler hayata geçirilmelidir.

 Mevcut durumda trafik güvenliğini tehlikeye düşürebilecek alanların iyileştirilmesi sağlanarak, şehir içi ve şehirlerarası yolların tasarımları affedici ve kendini ifade eden yollar anlayışı doğrultusunda ele alınmalıdır.

 Yerel yönetimler ve il özel idarelerinin sorumluluğunda olan yollarda, yollar ile yatay ve düşey işaretlemelerin standartlara uygun olarak yapılması için uzman kuruluşlardan teknik destek ile eğitim desteği sağlanması konusunda çalışmalar yapılmalıdır.

3. Güvenli Araçlar

 Trafik güvenliği açısından büyük tehlike arz etmekte olan ekonomik ve teknik ömrünü tamamlamış olan araçların trafikten çekilmesi için yapılan düzenlemelere devam edilmelidir.

 Araçların ağırlık ve boyut kontrollerinin yapıldığı “Yol Kenarı Denetim İstasyonları” yaygınlaştırılarak trafik zabıtası ile koordineli olarak denetimler yapılması uygulaması devam ettirilmelidir.

 Karayollarını kullanan araçların teknik yönden sağlam ve kusursuz olmaları gerekmektedir. Ancak, başta lastik tekerlekli traktörler olmak üzere çok sayıda araç periyodik teknik muayeneleri yaptırılmadan kullanılmaktadır. Bu konuda yapılan denetimler artırılarak, özellikle lastik tekerlekli traktör ve römorkların periyodik araç muayenelerini yapabilecek teknik özelliklere ve hareketliliğe sahip mobil istasyonlar yaygınlaştırılarak yerinde muayene yapma kapasitesi artırılmalıdır.

4. Güvenli Yol Kullanıcıları

 Sürücü eğitimi ve sürücü belgesi sınavları konularının yeniden düzenlenmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığınca geniş çaplı çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalar diğer kurumlarca da desteklenerek sürücü eğitim ve sınav sisteminin en kısa zamanda, güvenliği öncelik haline getirmiş ve gerekli sürücülük bilgi ve becerilerine sahip sürücüler yetiştirecek bir yapıya kavuşturulması sağlanmalıdır.

 2012 yılı verilerine göre Türkiye'de meydana gelen trafik kazaları sonucunda hayatını kaybedenlerin %7'sini, yaralananların ise %11,8'ini 0-14 yaş aralığındaki genç ve çocukların oluşturduğu tespit edilmiştir. Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında bu oranın ortalama 2.5 kat daha yüksek olduğu görülmektedir. Trafik içindeki en savunmasız grup olan çocuklarımızı trafik kurallarına uyma konusunda bilinçli hale getirebilmek amacıyla temel eğitimin her kademesinde ve orta öğretimde çocukların zorunlu alacakları trafik dersleri bilgi aktarımından ziyade kuralları içselleştirmeyi ön plana çıkaracak şekilde yeniden düzenlenmelidir. Bu doğrultuda Milli Eğitim Bakanlığı müfredatlarının yenilenmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca ÖSYM sınavlarında, orta öğretim ve sonrasında yapılacak her türlü seçme sınavlarında trafik ile ilgili soruların hazırlanması ve sorulması sağlanmalıdır.

5

 Trafik güvenliği konusunda farkındalığın artırılarak güvenlik odaklı bir trafik kültürü oluşturulması ve trafik kurallarına uyulması amacıyla ulusal ve uluslararası birçok kampanya ve proje yürütülmektedir. Bunlardan birisi olan ve Dünya Sağlık Örgütü koordinesinde yürütülen RS-10 Güvenli Yol Projesi Afyonkarahisar ilimizde başarılı bir şekilde devam etmekte ve uluslar arası en iyi örnek uygulamalar arasında gösterilmektedir. Emniyet kemeri kullanımı ve hız konularında duyarlılığın ve denetimlerin artırılmasını amaçlayan bu proje kademeli olarak ülke geneline yayılmalıdır.

 2013-2014 yıllarının “emniyet kemeri ve hız kontrolü” yılları ilan edilmesi doğrultusunda, ulusal seviyede bir farkındalık oluşturulabilmesi için bu alanlarda yürütülen kampanya ve projelere bütün paydaşlarca destek verilmeli ve kamuoyuna duyurulması sağlanmalıdır.

5. Kaza Sonrası Müdahale

 Sürücü eğitim sistemi yapılandırılırken, kaza sonrası ilk yardım konusu üzerinde durularak bütün sürücü adaylarının yeterli oranda ilk yardım eğitimi almaları sağlanmalıdır.

Düzenlemiş olduğumuz sempozyum hakkında şimdiye kadar yapılan olumlu değerlendirmeler ve tavsiyeler, sempozyumun önümüzdeki yıl uluslararası bir seviyeye yükselmesi gerektiğini göstermektedir. Sempozyum düzenleme kurulu olarak bu amaçla çalışacağımızı şimdiden bildiriyor, bu sempozyum ve serginin gerçekleşmesinde yol gösteren Bakanlarımız, Genel Müdürlerimize, emeği geçen ve katılımlarıyla bizlere güç veren kurum, kuruluş, firma ve kişilere teşekkür ediyor ve sempozyumun ülkemiz trafik güvenliğine katkı sağlamasını diliyoruz.

''Trafik seninle güvende''

SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULU

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber